Çocukları Sağlıklı Beslenmeye Alıştırmanın 7 Yolu

Televizyon, internet ve reklamlar aracılığıyla bilinçaltımıza yerleştirilen faydasız, bol şekerli, katkı maddeleriyle dolu abur cubur bombardımanına karşı koymakta yetişkinler bile zorluk çekerken, çocukları sağlıklı beslenmeye alıştırmak gerçekten kolay değil, fakat zorunlu. Fazla kilolu ve obez çocukların sayısı gün geçtikçe artıyor, çocukların ilerleyen yıllarda yanlış beslenmekten kaynaklanan çeşitli sağlık sorunlarına yakalanma ihtimalleri de öyle. Fazla kilolu çocukların, daha önceleri yetişkin hastalığı olarak nitelendirilen tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma riski söz konusu. Çocuğunuz anlık olarak mutlu olsun, ısrar etmeyi bıraksın diye verdiğiniz tavizler ona orta ve uzun vadede zarar verecektir. Çoğunuz bunun farkındasınız da aslında ama ona doğru beslenme alışkanlıklarını nasıl kazandıracağınızı bilemiyorsunuz. İşte size bu konuda yardımcı olacak 7 temel tavsiye.

1. Rol Model Olun: Sağlıklı Beslenme Evde Başlar

Çocukların sözlerden, öğütlerden çok davranışları dikkate alması, her konu için olduğu gibi sağlıklı beslenme konusu için de geçerlidir. Siz dolaplarda cipsler, şekerlemeler, gazlı içecekler bulundurur; sıklıkla kızartma yaparsanız, çocuğunuzun faydalı şeyler yemesini bekleyemezsiniz. Bu konuda ona örnek olmalı, evde zararlı abur cuburlar bulundurmamalı ve en azından çocuğunuzun gözleri önünde sürekli olarak böyle şeyler tüketmemelisiniz. Ama biz size her zaman dengeli beslenmenizi tavsiye ederiz. Çocuğunuzla beraber sağlıklı, uzun yıllar geçirmek için siz de sağlıklı beslenmelisiniz, değil mi? Aile içinde sağlıklı beslenme, sadece bir kural değil, bir yaşam tarzı olmalıdır.

2. Erişilebilirlik ve Sunum: Sağlıklı Seçenekleri Cazip Hale Getirin

Çocukların ne yiyeceği, büyük ölçüde neyin kolayca erişilebilir olduğuna bağlıdır. Evin görünür yerlerinde sağlıklı besinler bulundurarak onların sağlıklı seçimler yapmasını teşvik edebilirsiniz. Örneğin, hazırladığınız masalarda her zaman yoğurt, ayran, ev yapımı meyve suyu, salata gibi şeyler olsun. Tezgahın, salondaki masanın üstüne meyve tabağı koyun. Çocuğunuzun pek yüz vermediği gıda maddeleri için bile bunu yapın. Evin içinde bir şeyler atıştırmak istediği zamanlar için sağlıklı alternatifler bulundurmanız, zamanla bunların hiç değilse bazılarına yönelmesini sağlar.

Sağlıklı ve göze hitap eden kahvaltı sofraları hazırlayın. Kahvaltı, insanı güne hazırlayan önemli bir öğündür. Kahvaltı sofralarınızda peynir, tereyağı, organik bal gibi gıda maddeleri ve haftada en az 2 kere haşlanmış yumurta bulundurun. Dilimlenmiş domates, salatalık ve biber de koyabilirsiniz. Çocuğunuz sandviç seviyorsa ona peynirli domatesli sandviç hazırlayın. Çok fazla ekmek tüketmemesine dikkat edin. Ekmeğinin üzerine zeytinle, üzümle şekiller yapın, omletlerinizi ilave gıda maddeleriyle sevimli hale getirin. Ona özel renkli, neşeli servis takımları ve bardaklar alın. Böylece keyifle kahvaltı yapmasını sağlayabilirsiniz.

3. Şeker ve Abur Cubur: Kontrollü Yaklaşım Geliştirin

Çocuğunuzu şekerli gıdalara alıştırmamalısınız. Şeker içeren hazır gıdaların tadı ve görünümü ne kadar çekici olursa olsun, buna dikkat etmelisiniz. Temelde yapmanız gereken şey, evde bu tip besin maddelerine fazla yer vermemektir. Şişmanlık ve insülin direncinin çocukluk çağlarında başladığını unutmayın. Bu sorunlar erken fark edilmez ve gereken tedbirler alınmazsa, yetişkinlik döneminde kalp damar hastalıklarına ve diyabete yakalanma riski artar.

Ancak, çok sevdiği şeyleri tamamen yasaklamak, çocuğun o yiyeceğe karşı olan isteğini daha da artırabilir ve gizlice tüketmesine neden olabilir. Çocuğunuzun çikolatayı çok sevdiğini varsayalım. Çikolata yemesini tamamen yasaklamak yerine, fazla yememesini sağlamaya çalışın veya evde yapabileceğiniz, onun da seveceği alternatif çikolata ve çikolatalı tatlı tarifleri deneyin. Hazır çikolata veya puding alıp önüne koymak elbette daha kolaydır. Fakat sizin hazırlayacağınız tarifler, paket gıdalardaki gibi kimyasal katkı maddeleri içermediğinden sağlığına onlar gibi zarar vermeyecektir.

4. Aile Yemekleri ve Özel Menü Yanılgısı

Günün en azından 1 öğününü ailecek yiyin. Bunu günün her öğünü için yapamayabilirsiniz ama en azından 1 öğün için sağlamaya çalışmalısınız. Yemeklerde beraber olan ailelerin daha sağlıklı beslendiğini gösteren çalışmalar var. Ayrıca bu, aile içi iletişimin güçlenmesine de yardım eder. Yemek masası, sadece yemek yenen bir yer değil, aynı zamanda günün nasıl geçtiğinin konuşulduğu, bağların güçlendiği bir sosyal alandır.

Çocuğunuzun da bir damak tadı var ve onun sevdiği şeyleri yapmak istersiniz tabii. Fakat patates kızartmasına bayılıyor diye sürekli patates kızartmanız doğru olmaz, değil mi? Ona özel yemekler pişirmekten kaçının. Arada özellikle onun hoşuna gidecek menüler hazırlayın elbette ama bu konuda çok tavizkar olmayın. Sebze yemeyi sevmiyor diye sebze yemekleri yapmamak veya onun için özel şeyler hazırlamak yerine, sebze yemeklerini seveceği tarzda yapma, çekici bir şekilde sunma yoluna gidin. Bu durum, çocuğunuzun yeni tatlara açık olmasını ve denemeye teşvik edilmesini sağlar.

5. Çocuğunuzu Sürece Dahil Edin

Çocukların sağlıklı beslenmeye daha yatkın olmalarını sağlamanın bir yolu da onları yiyeceklerin hazırlanma sürecine dahil etmektir. Birlikte pazar alışverişine çıkın ve sebze-meyve seçmesine izin verin. Evde salata yaparken marulları yıkayabilir, domatesleri doğrayabilir. Bu basit sorumluluklar, yiyeceklere olan ilgisini artırır ve tabağındaki yemeğin kendi emeğiyle hazırlandığını bilmek, yemeğini bitirmesi için onu motive eder.

6. Yemeği Ödül veya Ceza Olarak Kullanmayın

Çocukları yemeğini bitirirse ona bir tatlı veya ödül vaat etmek, yemekle sağlıksız bir ilişki kurmalarına neden olabilir. Yiyecekler bir ödül aracı değildir; vücudun ihtiyacı olan enerjiyi ve besinleri sağlayan kaynaklardır. Aynı şekilde, yemeğini yemediği için onu cezalandırmak da yemeğe karşı olumsuz duygular geliştirmesine yol açar. Yemek saatlerini, pozitif ve stressiz bir deneyim haline getirmeye çalışın.

7. Sabırlı ve Tutarlı Olun

Bir çocuğun damak tadı zamanla değişir. Belki bugün sevmediği bir yemeği, yarın sevebilir. Bu yüzden, bir yemeği bir kere denemedi diye hemen pes etmeyin. O yemeği farklı şekillerde (çorba, püre, fırında gibi) sunarak tekrar denemesini teşvik edin. Yeni bir gıdayı kabul etmesi için 10-15 deneme gerekebilir. Bu süreçte sabırlı ve tutarlı olmak, en önemli ebeveynlik becerilerindendir.

Sonuç olarak, çocukları sağlıklı beslenmeye alıştırmak, sadece bir dizi kuralı takip etmek değil, aynı zamanda onlara ömür boyu sürecek sağlıklı bir ilişki kurma becerisi kazandırmaktır. Bir ebeveyn olarak attığınız her bilinçli adım, çocuğunuzun gelecekteki sağlığına yapılan en değerli yatırımdır.

Çocuk Sağlığı ve Güvenliği Kategorisinde Diğer İçerikler