Daha İyi Bir Ebeveyn Olmak İçin 5 İpucu

Bir çocuk yetiştirmiş ya da yetiştirmekte olan herkes şu manzaraya aşinadır: 3 yaşındaki bir çocuk bir oyuncağı, bir şekeri ya da herhangi bir şeyi ister, onu alamazsa ağlamaya başlar ve amacına yine ulaşamazsa sinir krizi geçirir. Bu gibi durumlar karşısında tecrübesiz ebeveynler panikleyebilir, aşırı tepki verebilir ya da çocuğun her dediğini yaparak durumu çözmeye çalışabilir. Ancak, çocuk gelişimi alanında 75 yıldır çalışmalar yapan uzman Dr. Laurence Steinberg’e göre, çocuklarda davranış problemleri gözlemlendiğinde onları hemen bir psikiyatra götürmek ya da cezalandırmak her zaman en doğru yöntemler değildir. Çocuk eğitimi, özellikle de davranışsal sorunlar, eğer ortada ciddi bir bilişsel hastalık söz konusu değilse, oldukça basit önlemler alınarak ya da hayatın günlük akışında ufak değişiklikler yapılarak etkili biçimde çözülebiliyor. İşte Dr. Steinberg’in iyi bir ebeveyn olmak ve çocuğunuzu modern, cezacı olmayan yöntemlerle hayata hazırlamak konusunda size yardımı dokunabilecek önerilerinden birkaçı.

1. Örnek Olun: Sizin Davranışınız, Onların Geleceği

"Ne yaptığınız, ne söylediğinizden daha önemlidir" ilkesi, ebeveynlikte temel bir kuraldır. Çocuklar, konuşulanları dinlemekten çok, gözlemleyerek öğrenirler. Kimi zaman yetişkinlik hayatlarına kadar taşıdıkları pek çok alışkanlığı, tutumu, davranışı ve bilgiyi ebeveynlerini izleyerek öğrenirler. Dolayısıyla iyi bir ebeveyn olmak için çocuğunuza çeşitli kurallar koymakla yetinmeyip, ona en iyi biçimde örnek olmanız gerekir.

  • Eğer çocuğunuzdan öfke kontrolü bekliyorsanız, kendi öfkenizi kontrol etmeyi öğrenin.

  • Ona dürüstlüğün önemini anlatırken, siz de günlük yaşamınızda dürüst ve şeffaf olun.

  • Başkalarına karşı saygılı ve nazik olmasını istiyorsanız, eşinizle, ailenizle ve çevrenizdeki insanlarla olan ilişkilerinizde bu değerleri yaşatın.

Bu tutarlı rol model olma durumu, çocuğunuzun sözlerinizle davranışlarınız arasındaki çelişkiyi görmemesini sağlar ve verdiğiniz eğitimin kalıcılığını artırır.

2. Koşulsuz Sevgi ve Şımartma Mitini Yıkın

Çocuklar sevgiyle şımarmazlar. Tam tersine, koşulsuz sevgi ve güven, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesinin en önemli anahtarıdır. Çocuklarda şımarıklık sorunu genellikle onlara verilen sevgiden değil, sevgi yerine konulan diğer şeylerden kaynaklanır.

  • Maddi Şımartma: Gerekli olduğu düşünülmeksizin sürekli satın alınan oyuncak ve abur cuburlar, çocuğun mutluluğu dışsal nesnelere bağlamasına neden olur.

  • Sınırsız Hoşgörü: Lüzumundan fazla esnetilmiş hoşgörü sınırları ve hataları görmezden gelme, çocuğun kuralları ve sınırları öğrenmesini engeller.

  • Aşırı Müdahale: Çocuğun kendi başına çözmesi gereken sorunlara sürekli müdahale etmek, onun özgüvenini ve problem çözme becerilerini zedeler.

Sevginizi bolca gösterin; ona sarılın, ona güzel sözler söyleyin ve onun yanında olduğunuzu hissettirin. Ancak sevgiyle şımartmayı karıştırmayın; sevgi dolu bir ortamda bile sağlıklı sınırlar ve tutarlı kurallar olmalıdır.

3. Çocuğunuzun Hayatına Aktif Biçimde Dahil Olun

İlgili bir ebeveyn olmak, uzun zaman alan, hayattaki önceliklerinizi ciddi biçimde gözden geçirip düzenlemenizi gerektiren, oldukça zor bir iştir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar ve belli bir ölçüde ergenlik çağındakiler için onun hayatına yalnızca zihinsel değil, imkânlarınız dahilinde fiziksel olarak da dahil olmanız çok önemlidir. Çünkü çocuklar, her ne kadar niyetinizde hiçbir kötülük olmasa da, "kalbinizin onlarla olduğunu" her zaman kavrayacak durumda olmayabilirler.

  • Okul etkinliklerine katılın,

  • Onunla birlikte oyunlar oynayın,

  • Akşam yemeğinde günü hakkında konuşun,

  • Onun hobilerine ve ilgi alanlarına gerçekten ilgi gösterin.

Bu aktif katılım, çocuğunuzun kendini değerli hissetmesini sağlar ve aranızdaki bağı güçlendirir. Bu anlar, onunla iletişim kurmak ve ona değerlerinizi aktarmak için en kıymetli fırsatlardır.

4. Ebeveynliğe Dair Görüşlerinizi Çocuğunuza Göre Oluşturun

Pek çoğumuz çocuk sahibi olmadan önce aklımızda nasıl bir anne ya da baba olacağımıza dair belli kalıplar oluştururuz. Ancak çocuklarımız, sizin kafanızdaki "doğru" veya "mükemmel" kalıplara göre dünyaya gelmezler. Onların kendilerine özgü, yaşlara ve çevreye göre değişebilen farklı karakterleri, iç dünyaları ve istekleri vardır. Çocuğunuzu sizin kafanızda yarattığınız kalıplara uyması için zorlamak, hiçbir durumda iyi sonuçlar vermeyecektir. Bu noktada kendini biraz esnetmesi ve çocuğun karakterini mutlaka göz önüne alması gereken kişi sizsiniz.

  • Çocuğunuzu Tanıyın: Onun neyden hoşlandığını, neyin onu üzdüğünü, neye tepki verdiğini anlamaya çalışın.

  • Esnek Olun: Utangaç bir çocuğu sürekli kalabalık ortamlara sokmaya zorlamak yerine, ona sosyal becerilerini geliştirmesi için daha küçük ve güvenli ortamlar sunun.

  • Bireyselliği Teşvik Edin: Çocuğunuzun kendi ilgi alanlarını keşfetmesine izin verin. Onu, sizin istediğiniz değil, kendi olmak istediği birey olması için destekleyin.

5. Kuralların Gücü ve Tutarlılık

Eğer çocuğunuzun davranışlarını erken yaşta yoluna koymayı başaramazsanız, büyüdüğünde ve sizin dahil olmadığınız ortamlara girdiğinde (okul, iş, arkadaş çevresi vb.) nasıl davranacağını bilemez. Çocuklar, her ne kadar kuralları sevmeseler ve onlara uymak zorunda olmaktan sıklıkla yakınsalar da, aslında bedensel ve zihinsel gelişimleri için belli başlı kuralların oluşturduğu güven ortamına ihtiyaç duyarlar. Kurallar, onlara sınırları öğretir ve ne beklemeleri gerektiğini gösterir.

Bu noktada önemli olan, kuralları koyarken objektif olmanız, çocuğunuzun da fikrini almanız ve koyduğunuz kuralları kendi rahatınıza ya da düzeninize göre yönlendirmemenizdir. Çocuğu gereğinden fazla sıkmayacak, ona hareket imkânı tanıyan ama aynı zamanda genel davranış kurallarını da öğrenmesini sağlayacak kurallara bir kez karar verdikten sonra, onları hiçbir durumda (evet, sinir krizlerinde bile) esnetmemeniz çocuk gelişimi açısından kritik bir öneme sahiptir. Tutarlılık, çocuğa kuralların pazarlık konusu olmadığını öğretir.

Sonuç olarak, iyi bir ebeveyn olmak, mükemmel olmak anlamına gelmez. Bu, sürekli öğrenme, kendini yansıtma ve çocuğunuzun bireysel ihtiyaçlarına duyarlı olma yolculuğudur. Yukarıdaki 5 prensibi hayatınıza dahil ederek, çocuğunuzun daha mutlu, daha özgüvenli ve hayata daha iyi hazırlanmış bir birey olmasını sağlayabilirsiniz.

Ebeveynler İçin Pratik Bilgiler Kategorisinde Diğer İçerikler