Çocuk Hakları

20 Kasım 1989 tarihinde onaylanmış ve Türkiye’nin de 1990’da imzaladığı Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların fiziksel ve psikolojik durumlarının ve davranışsal özelliklerinin yetişkinlerden farklı olduğunu ve onlara bu farklılık çerçevesinde yaklaşılması gerektiğini kabul ve beyan eder. Sözleşme, çocukların yetişkinlerin minyatür versiyonları değil, kendilerine özgü hak ve ihtiyaçları olan bireyler olduğunu vurgular. Sözleşme, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiği tarihten bu yana, dünya genelinde çocukların korunması ve gelişimi için bir referans noktası olmuştur. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde çocuk hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Bu sözleşme; ucuz işgücü olarak kullanılan, yasadışı işlerde maşa olarak kullanılan, fuhuş sektörüne alet edilen, okutulmayan, dilendirilen çocukların durumunu olabildiğince düzeltmek ve düzenlemek amacını güder. On sekiz yaşın altındaki bireyleri çocuk olarak tanımlayan sözleşmede, bireylerin bu yaşa kadar sahip olduğu vazgeçilmez haklar olduğu kabul edilir. Bu beyan, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilk maddesidir.

Sözleşmenin Temel Felsefesi ve Dört Ana İlkesi

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, sadece hakları sıralamakla kalmaz, aynı zamanda bu hakların uygulanmasını sağlayacak temel bir felsefe sunar. 54 maddeden oluşan bu sözleşme, dört ana ilke üzerine inşa edilmiştir:

  • Ayrım Gözetmeme İlkesi: Sözleşme, çocuk haklarının nerede doğdukları, hangi dili konuştukları, hangi dine mensup oldukları, engelli olup olmadıkları veya hangi sosyal sınıfa ait oldukları fark etmeksizin bütün çocukları kapsadığını ifade eder. Bu ilke, her çocuğun eşit değerde olduğunu ve hiçbirinin dezavantajlı duruma düşürülmemesi gerektiğini savunur. Devletler, çocukları ayrımcılıktan korumak için gerekli yasal ve idari tedbirleri almakla yükümlüdür.

  • Çocuğun Üstün Yararı İlkesi: Çocuklara yönelik yasa ve uygulamaları çıkaranların, öncelikle çocukların yararını gözetmek durumunda olduğu kabul edilir. Bu ilke, bir velayet davasından, bir okulun disiplin yönetmeliğine kadar çocukla ilgili alınan her kararda, çocuğun menfaatinin en üst düzeyde tutulması gerektiğini belirtir. Bu, sözleşmenin en önemli ve en sık atıfta bulunulan maddesidir.

  • Yaşama ve Gelişme Hakkı: Yaşama hakkının her çocuğun temel hakkı olduğu ve çocukların yaşamını korumanın herkesin öncelikli görevi olduğu ifade edilir. Bu hak, sadece hayatta kalma hakkını değil, aynı zamanda sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişme hakkını da kapsar. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişim için gerekli tüm koşulların (temiz su, sağlıklı beslenme, barınma, kaliteli sağlık hizmeti) sağlanması, devletin ve toplumun görevidir.

  • Katılım İlkesi: Sözleşme, çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini özgürce ifade etme ve bu görüşlerin yaşlarına ve olgunluk düzeylerine göre dikkate alınması hakkını tanır. Bu, çocukların pasif alıcılar olmaktan çıkıp, kendi hayatlarının aktif katılımcıları olmasını hedefler. Okul meclisleri, çocuk hakları komiteleri ve aile içi kararlara katılım, bu ilkenin somut örnekleridir.

Sözleşmede Yer Alan Temel Haklar

Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların beslenme, barınma, oyun, dinlenme ve tıbbi bakım imkanlarının sağlanması gerektiğini şart koşar.

  • Kimlik, Vatandaşlık ve Aile Bağları Hakkı: Sözleşmeye göre her çocuk bir isme ve vatandaşlığa sahip olma hakkına sahiptir ve devlet, çocuk doğduğunda ismini kaydedip ona bir kimlik vermekle yükümlüdür. Çocukların eksiksiz bir biçimde büyüyüp gelişmelerini, aile bağlarının korunmasını sağlar; bütün bunlar zor kullanarak değiştirilemez ve alınamaz. Böyle bir durum söz konusu olursa devlet, çocukların elinde bu temel haklarının alınmasına karşı çıkmalıdır.

  • Sağlık ve Bakım Hakkı: Çocukların sağlıklı bir biçimde büyümesi için çocuğa ve annesine doğum öncesi ve sonrası dönemde özel bakım ve koruma sağlanması gerektiği ifade edilir. Bu, düzenli sağlık kontrollerini, aşılamayı, hastalıklara karşı koruyucu hizmetleri ve engelli çocuklar için rehabilitasyon imkanlarını içerir.

  • Eğitim Hakkı: Her çocuğun temel eğitim alma hakkı vardır. Bu hak, sadece okuma-yazma öğrenmeyi değil, aynı zamanda çocuğun kişiliğini, yeteneklerini ve zihinsel-fiziksel potansiyelini tam olarak geliştirecek bir eğitim almasını da kapsar. Sözleşme, eğitimin çocukları insan haklarına ve kendi kültürel kimliklerine saygılı bireyler olarak yetiştirmesi gerektiğini belirtir.

  • Ailesiyle Yaşama ve Korunma Hakkı: Her çocuk ailesiyle beraber yaşama hakkına sahiptir. Anne babanın çocuğa bakamaması halinde, çocuğa başka bir bakım sağlanmalı ve bu durumdan zarar görmesi engellenmelidir. Böyle bir durumda her çocuk, anne-babasıyla düzenli olarak görüşebilme hakkına sahiptir. Ayrıca devletler, anne babası farklı ülkelerde olan çocukların aileleriyle birlikte olabilmeleri için kolaylıklar sağlamalıdır.

Çocukları Korumaya Yönelik Özel Hükümler

Sözleşme, çocukları sadece hak sahibi olarak görmekle kalmaz, onları her türlü tehlikeden ve sömürüden korumayı da hedefler.

  • Ekonomik ve Cinsel Sömürüden Korunma: Çocukların şu veya bu biçimde ticari meta olarak kullanılmasını engellemek sözleşmenin en önemli maddelerindendir. Çocukların zorla çalıştırılması (çocuk işçiliği), dilendirilmesi veya cinsel istismara maruz bırakılması kesinlikle yasaklanmıştır.

  • Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunma: Sözleşme, çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve cinsel şiddet dahil olmak üzere her türlü istismar ve ihmalden korunma hakkını güvence altına alır.

  • Çocuk Askerliği ve Yargı: On beş yaşından küçük çocukların askere alınmamasını sağlamak, sözleşmenin savaş ve çatışma ortamlarında çocukları korumaya yönelik özel hükümlerindendir. Ayrıca, suç işleyen çocukların yetişkinlerden farklı bir adalet sistemi içinde değerlendirilmesi ve öncelikli olarak topluma kazandırılması amaçlanır.

  • Engelli Çocukların Hakları: Fiziksel, zihinsel veya sosyal bakımdan özürlü olan çocuklar için de özel haklar getirilmiştir; bu durumdaki çocukların tedavi, eğitim ve bakım ihtiyaçları karşılanmalıdır.